İçeriğe geç

Görevsizlik kararı bir ara karar mıdır ?

Görevsizlik Kararı Bir Ara Karar Mıdır? Edebiyatın Cümle Aralarındaki Adalet

Kelimelerin gücü, bazen bir mahkeme kararından daha derindir. Çünkü her kelime, kendi içinde bir hüküm taşır. Bir edebiyatçının dünyasında ise kararlar yalnızca sonuçlar değildir; onlar birer durak, birer “ara karar”dır. Görevsizlik kararı kavramı, hukuk sisteminin teknik bir parçası olarak görünse de, aslında anlatının kendisiyle — yani insanın hikâyesini anlamlandırma biçimiyle — yakından ilişkilidir.

Bu yazıda, “Görevsizlik kararı bir ara karar mıdır?” sorusunu, edebiyatın çok katmanlı dünyasında; karakterlerin içsel mahkemelerinde, yazarın anlatısal yetkisinde ve okurun vicdanında tartışacağız.

Anlatının Mahkemesi: Kararların Arasında Duran Sessizlik

Her roman, kendi iç adalet sistemine sahiptir. Karakterler, eylemleriyle hüküm verir; yazar, bu hükmü kaleme alır; okur ise o hükmü yorumlar.

Ancak her hikâyede, tıpkı mahkeme süreçlerinde olduğu gibi, kesin karar öncesinde bir ara karar dönemi vardır. Bu dönem, karakterlerin kendilerini yeniden tarttıkları, olayların yön değiştirdiği, anlamın derinleştiği bir ara evredir. Görevsizlik kararı bu bağlamda, edebiyatın “susma hakkı” gibidir — anlatının kendi sınırını fark ettiği ve sözü bir başka sese devrettiği andır.

Kafka’nın Davasındaki Josef K. için mahkeme asla net bir karar vermez; sistem, sonsuz bir belirsizlik içinde işler. Bu durumda bütün kararlar “ara”dır. Çünkü adalet, metnin sonuna kadar ertelenir. Görevsizlik kararı da bu edebi anlamda bir ara karardır: anlatı devam eder, ancak sözü kimin sürdüreceği değişmiştir.

Yazarın Yetkisi: Anlatıdaki Görev Sınırları

Edebiyat, tıpkı hukuk gibi bir yetki alanı kurar. Her yazar, kendi anlatısında bir “mahkeme” kurar, kelimeleri tanık sandalyesine oturtur.

Fakat bazı hikâyeler vardır ki, yazar kendi yetkisinin sınırına gelir. Karakter, kendi yolunu çizer; hikâye yazarın elinden kayar.

İşte o an, yazar da bir tür görevsizlik kararı verir — “Bu hikâyeyi ben değil, karakter anlatmalı” der.

Virginia Woolf’un Mrs. Dalloway romanında, bilinç akışı yöntemiyle yazarın sesi, karakterlerin iç seslerine devredilir. Bu bir tür edebi “yetki devri”dir.

Bu açıdan bakıldığında, görevsizlik kararı, yazarın kendi otoritesine karşı aldığı bilinçli bir ara karardır: Yazar geri çekilir, karakter konuşur.

Anlatı burada özgürleşir; hukukta olduğu gibi, edebiyatta da otorite yer değiştirir.

Karakterin Vicdanı: İçsel Mahkemede Görevsizlik

Edebiyatın en ilgi çekici mahkemeleri, dış dünyada değil, insanın içinde kurulur. Her karakter, kendi vicdanında bir hâkimdir.

Bir roman kahramanının içsel çatışması, çoğu zaman bir “görevsizlik anı”yla sonuçlanır. Çünkü kişi, kendi kararını verme yetkisini kaybettiğinde, hikâye yön değiştirir.

Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sındaki Raskolnikov’un vicdanı tam da bu tür bir mahkemedir. O, kendi içinde hüküm verir ama ardından bu yetkiyi adalete devreder. Bu, edebi anlamda bir görevsizlik kararıdır; içsel yargının yerini toplumsal yargı alır.

Bu nedenle görevsizlik, bir son değil, bir geçiştir. Karakterin dönüşümü, görevsizlik kararının ardından başlar.

Ara Kararın Estetiği: Edebî Duruşun Sessiz Gücü

Edebiyatta “ara karar”, hikâyenin akışında bir nefes alma anıdır.

Anlam tam oturmaz; yazar ve okur arasında sessiz bir diyalog başlar. Görevsizlik kararı, işte bu arada filizlenir. Çünkü yazar da, okur da bilir ki: her karar, yeni bir anlatının kapısını aralar. Bir mahkemenin görevsizlik kararı, başka bir mahkemenin yetkisini doğurur; tıpkı bir romanın bitişinin, başka bir romanın başlangıcına dönüşmesi gibi.

Görevsizlik kararı bir ara karardır çünkü hikâye bitmemiştir; anlam hâlâ dönüşmektedir.

Bir anlatının içinde, her görevsizlik anı, yeni bir yaratım fırsatıdır. Bu da edebiyatın en güçlü tarafıdır: hiçbir karar, son değildir; her karar, yeni bir “ara”ya işaret eder.

Sonuç: Cümlenin İçinde Saklı Adalet

Edebiyat bize şunu öğretir: her yargı, bir hikâyenin parçasıdır. Görevsizlik kararı ise bu hikâyede bir ara duraktır — bir cümlenin sonunda konulmuş üç nokta gibidir.

Bu karar, yazarın susması, karakterin konuşması, okurun düşünmesidir. Adaletin en derin biçimi, bazen sessizlikte, bazen ertelenen bir kararda saklıdır.

Ve belki de her roman, kendi içinde şu cümleyi fısıldar: “Henüz karar verilmedi; hikâye devam ediyor.”

Okur olarak bize düşen, o ara kararın yankısında kendi iç mahkememizi kurmak, kendi kelimelerimizle adaleti yeniden tanımlamaktır.

8 Yorum

  1. Çelik Çelik

    Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve o mahkemede davaya devam edilebilmesi için taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. HMK Madde 20 Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine …

    • admin admin

      Çelik! Önerileriniz, çalışmamın daha dengeli ve anlaşılır olmasını sağladı, bu değerli destek için minnettarım.

  2. Cemal Cemal

    Usule ilişkin ara karar, mahkemenin, yargılamanın devamını sağlamak (yargılamayı ilerletmek) için verdiği usulü nitelikteki kararlardır. Örneğin; ilk itirazın reddi, görev ve yetki ilk itirazının reddi, hâkimin reddi talebinin geri çevrilmesi, duruşma veya keşif gününün verilmesi usule ilişkin ara kararlardır. Mahkeme yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verebilir . Hüküm kesinleştikten sonra görevsizlik kararı verilemez. Görevsizlik karar duruşma yapılmadan dosya üzerinden verilir.

    • admin admin

      Cemal! Sevgili dostum, sunduğunuz öneriler yazının kapsamını genişletti ve onu daha ikna edici hale getirdi.

  3. Zeliha Zeliha

    Delillerin toplanması, taraf teşkilinin sağlanması, taraflara beyanda bulunmak üzere süre verilmesi, itiraz ve def’ilerin değerlendirilmesi, tarafların uyuşmazlığın esasını çözen mahiyette olmayan taleplerinin değerlendirilmesi gibi hallerde verilen kararlar ara karar mahiyetindedir. Görevsizlik Kararı, bir mahkemenin önündeki davada kendisinin görevli olmadığını belirten ve dosyayı görevli olan başka bir mahkemeye göndermeye karar verdiği durumdur .

    • admin admin

      Zeliha! Katkınız, metnin daha kapsamlı ve daha doyurucu bir hâl almasını sağladı.

  4. Sevda Sevda

    Yargılamaya son veren ve hâkimin davadan elini çekmesi sonucunu doğuran kararlara nihai karar denir. Meselâ, yetkisizlik kararı, görevsizlik kararı, boşanma kararı, aylık kiranın tespiti kararı, dava sırasında (dava konusu) borcun ödenmiş olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı gibi. Mahkemenin verdiği bu kararlar ara karardır ve bu kararlara ilişkin olarak kanun yoluna ancak esas hükümle birlikte başvurulabilir.

    • admin admin

      Sevda!

      Teşekkür ederim, katkınız yazının odaklarını netleştirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino güncel girişsplash